15 Mart 2014 Cumartesi

SALAŞ GİYMEK SANA YAKIŞIYOR

belki huzur yanaşır rıhtıma.
fısıldamak geçer kalbimin içinden her nefeste.
üfürükten tayyare koymuş amcaları adını.
sahipsiz bir beste gibi sahiplenilmiş herkesçe.
dur, biraz da sen dinle.
vapur düdükleri masal anlatıyor martılara.
masalın sonunda düşmese de üç elma.
belki huzur yanaşır rıhtıma.

takım elbiseli balıklar allı pullu, aldangaçlı
unutmak için yarışırlar, ulaşmak için tepeye
fark etmezler, ikinciyi geçen olmaz birinci
kaldırım taşlarına oturup elinde simidi
ayranını koyacak düz yer ararken üniformalı öğrenci
binebilme lüksüne sahip hayalindeki arabaya
hayalin sınırı bile hayali, süslemiş zihninde
takım elbiseli balıklar allı pullu, aldangaçlı.

yarım ekmek arası takati olsa kızın
koşup sarılır belki kokulu mektup yazan
önlüğünün alt düğmesi sevda kavgasında kopmuş çocuğa
tırtıklı olsun demiş sevdayı isterken birileri
testereyle biçer gibi kalpleri bir ileri bir geri
görünmez olup öpmek ister yanağından
dünyaları verir bir yanakta masumca
yarım ekmek arası takati olsa kızın.


kayaların ufalandığını söyleyen öğretmenler bilmiyor
ölümü hissetmekten  nasipsiz kalplerin katılığını
tabancalar kadar kuru sıkı değil her şey, ıslak çoraplar
yağmur altında tartıcı çocuk, kaç tartar vicdanı
gece boyu ağlayan annelerin derdine çare olur mu haplar
ıslak çorapların  süs asmak için çıktığı masada
yaşadığı resmi bayram utancını
kayaların ufalandığını söyleyen öğretmenler bilmiyor



blank