DÜŞ'TÜN
rüyaydı
bi bardağa doldum.
içimdeki hisler taşırdı bardağı, ellerine sızdım. ellerinde var olmak ne güzeldi ta ki gözlerinin ışığında sarhoş olana kadar.
karalığına saklandım sonra saçlarının. saçların ki bana denizleri hatırlatır kaybolmak isterim.saçlarının dalgasında var olmak isterim.
sonra bi zaman geldi ve sende olmak ama seni görememek hissi içimde hafakanlara dönüştü.boşluğa bıraktım kendimi. tekrar görebilmekti seni tüm isteğim.
bir derenin soğuk sularında buldum kendimi.
fidanlar suladım. çiçekler açtım, uzun yolları olan, sarı yeşil dağların eteklerinde.
seni tekrar görmek için sadece seni onca yolu geride bıraktım.
ve bir gölün sakinliğine uğradım. düşündüm sonra seni.ellerini, gözlerini, sesini... bilgelerde sabrımı gençlerde tutkumu tazeledim. gün batımlarında seni düşledim.
bi sabah bulutların içinde uyandım.maviliklerin içinde kahkahalarının büyüsünü anımsadım ve yüzünü düşündüm. yüzündeki kıvrımlardan anlardım hüzün yüzüne dik uzanırdı ve neşeli koyları vardı can sularıyla dolu.
yeryüzünde yağmur bekleyenlerden daha çok bekledim gökyüzünde yağmayı ve dua ettim sana gelmek için.
rüzgarlarla kısa süreli ittifaklar yaptım. aşktan anlamayan bazı rüzgarlar vardı tabi, beni hırpalayan alay eden başka yerlere savuran.
ben meltemlere sığındım sam yellerinin sıcaklığında avundum. ümidim ve gökler karamaya başlamıştı. bir ses ayılttı beni. bir ışık parlattı ümitlerimi. dikkatsiz bir bulut çarpmıştı bize.
yağacaktım sana.
sırılsıklam.
kıpır kıpır.
herkes kaçacaktı benden bilirdim.
ve severdin sen yağmuru ellerinle tutmak isterdin.
ellerin ahh o bir demet çiçeği tutarken çiçekleri utandıran güzellikteki ellerin.
sana yağmanın heyecanını anlatmak isterdim.
rüyaydı.
uyandım.
sırılsıklam uyandım.
bir bardak su doldurdum.
hala aklımdaydı adın.
blank