
MORİTENTES'İN
SESLERİ
Gece boyu düşündüm. bir beyaz farenin arkasından seneler boyu gitmek
bana ne kazandırırdı.Sahillerin sahibi dünya dolusu kum varken ben neden elimle
kazıdığım toprağı bir ışık uğruna tünelin açık olan ilk ucuna toplayayım ki.
Gece boyu ağladım karanlık bir arka
odada. Kendimle sessizce konuşa konuşa ağladım.Duvarlarda kıpırdayan gölgeler
yoktu .Işığın olmadığı yerde gölge ne arasın.Kafamın içinde dolaşan gölgeleri
kimse göremez.Çünkü en kapalı yer beyinlerdir.Beyinlerin demirden milyonlarca
kilidi var.
Bu sabah apartman sahibi bayan Turensi
ellerinden bir şey gelmediğini bağıra bağıra anlattı kır saçlı bir adama. Ben
bunları gece gölgelerin hiç gelmediği duvarların arkasından istemeyerek de olsa
duydum.Kim bir bağırmayı duymak ister ki.Bir kavganın etrafına toplanan
hastalıklı ruhlar mı? Onlar bağırılanları duymak değil hareketleri izlemek için
toplanırlar.Ben bayan Turensi'nin el
hareketlerini ve yüzündeki ifadeyi eksiksiz hayal edebilirdim ama etmedim.O
bağırmalar bir taşralı kavgasından daha samimiyetsiz ve göstermelikti. Ne kadar
da amatör oyunculardır şu şehirli züppeler.
Gece boyu delirdim.Bir anda delirir
insan diyenler halt etmiş.Beni yıllardır duyduğum tahtakurusu sesleri delirtti.Gece
boyu bu deliliğe yeni boyutlar kazandırdım. Evi yıkılmasın diye bin türlü takla
atan herifler mi delirsin, benim gibi evi her gün tahtakurularınca yenilen
adamlar mı? Tahtakuruları dünyanın en büyük illeti.Atom bombasıymış,
internetmiş, uyuşturucuymuş bunların hepsi yalan.Varsa yoksa yemek ve uyumak
olan hayatlarıyla biz insanların hayatını ve babamdan kalan bu iki odalı
apartman dairesini yiyen tahtakuruları belanın en büyüğü. Hey şişko
bakkal,dükkanın bir gün ama bir gün yok olacak ve sen bunun farkında
değilsin.Bayan Turensi de değil. Diğer baylar ve bayanlarda farkında değiller.Onlara
tahtakurularını ve hayatımızı yavaş yavaş yok ettiklerini tane tane anlatmaya
çalışsam da bir işe yaramıyor.Kimse beni ciddiye almıyor.Onlara inanmıyorlarsa
Güvercin Sokağındaki bu apartman dairesine gelmelerini ve tahtakurularını
görmelerini söylediğimde koca ağızlarını açıp ya bana küfürler ediyorlar ya da
dalga geçiyorlar. Bilmediklerine ve görmek istemediklerine hep böyle yapıyor bu
sözde akıllılar.
_tahtakurusuymuş
hadi oradan pis deli senle mi uğraşacağız
_defol
seni maymun suratlı
_tahtakuruları
da böyle benim gibi karnı doyunca geğiriyor mu? keh keh keh peh peh peh.
Zavallı akıllılar.
Bir gün bayan Turensi kapımı çaldı ve
tahtakurularını görmek istediğini söyledi.Ona tahtakurularının görünmez birer
canavar olduğunu ve şuan uyuduklarını eğer bayan Turensi gece benimle kalırsa
tahtakurularını duyabileceğini söyledim. Bayan Turensi kırışmış yüzündeki
çizgileri iki yana çeken bir tebessümden sonra bu gece işi olduğu için benimle
kalamayacağını ama en yakın zamanda tahtakurularını duymaya geleceğini söyledi.
Zamanın göreceli olduğuna bir işaret olmalı ki bayan Turensi nin geldiği günden
bu yana tam 2 ay geçti.Bunun hesabını nasıl tutuğumu size anlatacak değilim.
.....devam edecektir.
pink
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder