
Bİ AŞKIN TEKÂMÜLÜ
Sıralı ağaçların gölgelediği bir
yoldu.
Kayıyor hissi
uyandıran yürüyüşüyle suyun dağılışını nehirlerin akışını hayal ettiriyordu.
Gölgeleri
ferahlatıyordu adımları.
Koşup gelmişti tüm
hatıralar eski günlerin bahsi geçince.
Eksik yürek, savruk akıl, yıkık düşler…
En son aşk dolu gülüşler gelmişti haliyle, uzundu yolu hepsinden
Konuşmak yasak,
dokunmak yasak,
durmak yasaktı.
Kimse görmeden
gözleriyle sarıldı bana.
Kimse görmeden derin
bir nefes çekti duyabilirmişçesine kokumu.
Kimse görmeden elleri saçlarımda
gezindi.
Yıllar günler saatler
hiç olmazsa bir kaç dakika beklenirdi.
Oysa üç beş saniyeye sığıştı vuslat.
Köpük köpük hicran bırakan yürüyüşüyle
boşluğu dolduran bir uçak uğultusu bıraktı geriye.
Gölgeler yıkılıyordu
birbirinin üstüne.
Bir tutam his
okşuyordu yüreğimi, kaçıp gelmişti gizli tariflerden.
Aşk ermişti tekâmüle.
Sarılınca bana gözleriyle kimse
görmeden.
-diken uçları-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder