2 Mayıs 2015 Cumartesi



ELVEDA
Bi gün, bi aşk, bi nazara çarpıp, bi gönle düşmüş.
Aydınlatır gibi olmuş bir deniz feneri uzaktan gelen bi gemiyi.
Kuşlar döner gibi olmuş gittikleri yerlerden.
Bahar dolar gibi olmuş sokaklara aniden.
Uzamış geceler üç harf boyu, günleri hayaller almış, hayalleri gözler, gözler dipsiz bi kuyu...
Ağrılar yürümüş karında, parmaklar uyuşmuş, bi işgalci gibi çökmüş gamzelere unutulmuş tebessümler.
Anlamların saçları karışmış, cümleler dağılmış, kelimeler yolunu unutmuş...
Üçer beser atlayıp çitleri, dalmışlar rüya bahçesine hisler.
Biri düşse, biri kalkmış, biri açsa, biri tokmuş… Durmak nedir bilmezmişler.
Kâh kıyısına varılmış bir ölümün, kâh halayına durulmuş bir düğünün...
Uzun gecelerden biriymiş, bir ışık telefonda yanmış, bir kuş yürekten havalanmış, uyuşuk parmaklar tuşlara basmış, umulan kelimeler dolu bi ekran bulunan tek kelime bir heyulaymış.
Gözler kararmış, bir tur kendi etrafında dolanmış harfler. Usulca oturmuşlar sonra kendi yerlerine.
Gözler tekrar bakmış ekrana, akıl buz gibi donmuş, ağız kurumuş...
Bir gün, bir aşk, bir kelimeye çarpıp, bir gönülde kırılmış.
Âşık, sevdiğinin iki gözüne bi sözüne bakarmış.


-diken uçları-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder