
ELVEDA
Bi gün, bi aşk, bi nazara çarpıp, bi
gönle düşmüş.
Aydınlatır gibi olmuş bir deniz feneri
uzaktan gelen bi gemiyi.
Kuşlar döner gibi olmuş gittikleri
yerlerden.
Bahar dolar gibi olmuş sokaklara aniden.
Uzamış geceler üç harf boyu, günleri
hayaller almış, hayalleri gözler, gözler dipsiz bi kuyu...
Ağrılar yürümüş karında, parmaklar
uyuşmuş, bi işgalci gibi çökmüş gamzelere unutulmuş tebessümler.
Anlamların saçları karışmış, cümleler
dağılmış, kelimeler yolunu unutmuş...
Üçer beser atlayıp çitleri, dalmışlar
rüya bahçesine hisler.
Biri düşse, biri kalkmış, biri açsa,
biri tokmuş… Durmak nedir bilmezmişler.
Kâh kıyısına varılmış bir ölümün, kâh
halayına durulmuş bir düğünün...
Uzun gecelerden biriymiş, bir ışık
telefonda yanmış, bir kuş yürekten havalanmış, uyuşuk parmaklar tuşlara basmış,
umulan kelimeler dolu bi ekran bulunan tek kelime bir heyulaymış.
Gözler kararmış, bir tur kendi etrafında
dolanmış harfler. Usulca oturmuşlar sonra kendi yerlerine.
Gözler tekrar bakmış ekrana, akıl buz
gibi donmuş, ağız kurumuş...
Bir gün, bir aşk, bir kelimeye çarpıp,
bir gönülde kırılmış.
Âşık, sevdiğinin iki gözüne bi sözüne
bakarmış.
-diken uçları-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder