
YIKIK DUVARLAR
Fiyakasız bir yaşama razıydı adam. Vade doldurmak gibi bir şeydi onun için
yaşam.
Vasattan hallice bir iş için dört sene okudu. Okurken onun bunun ağız
kokusunu, dedikodusunu, acayip huylusunu, devanası dev egosunu sineye çekti.
Dahası
da oldu.
Aşk var dediler acısını çekti, sigara uzattılar duman duman içine çekti, geçmezdi
günler bir siyah tesbihle “ya sabır!” çekti, telefonlarını uzattı insanlar, mutlu
yüzlerin fotoğrafını çekti.
Mutluluğu fotoğraflarda dondurup, aşkını sigara dumanlarına yükledi.
Fiyakasız bir yaşama razıydı adam.
Biri, vasattan hallice olan iş hayalini kenarından köşesinden çekti, eğdi,
burdu, yaydı.
Hayaller bazı adamların en hassas noktalarıydı. Dayanamadı kırıldı.
Kırılan bir parça geldi dokundu tesbihin ipini kesti. İp koptu, tesbih taneleri
dağıldı.
Fiyakasız bir yaşama razıydı adam, ama, fakat lakin…
Adam durdu durdu, bir “ah” çekti.
-diken uçları-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder