7 Ocak 2016 Perşembe





BİLGE VE ADAM -3

Ani bir kararla çıkıp gelmişlerdi dere boyuna. Dere kimseye aktığını belli etmek istemezmiş gibi asude akıyordu. Kenardaki taşlara çarpan suyun sesi derenin aktığını ele veriyordu.  Bilge dere boyunu süsleyen uzun kavakların arasında sekiz çizerek koşturuyordu. Çocuklar gibiydi. Bazen uğrardı bu hal. Nefes nefese koşar, düşer, kalkar, gülerdi. Sonra Adamın yanına gelirdi ve Adam Bilge'nin yüzünü okşardı. Tozlu, terli, bu çocuksu yüz okşanırken Bilge gözlerini kapardı. Adam Bilge'nin o an ne hayal ettiğini sormak isterdi her seferinde, soramazdı.

Bilge kavakların arasında sekiz çizerek koşmuş ve Adam yüzünde tebessümle başını eğmiş onu izlemişti Adamın aklının kenarlarındaki taşlara bir şeyler çarptı.  Bilge'nin koştuğu yorgun sekizlerden bir sonsuz işareti çizdi zihninde. Sonsuzluk Adamın elini kaşındırdı. Diğer eliyle kaşınan yeri kaşımaya uğraştı, başaramadı. Kafasını çevirip baktı. Sol elindeki yüzük engel oluyordu. Gürül gürül akmaya başladı düşünceler sakin bir dere boyunda. Bilge uzun kavaklar arasında...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder