BİLGE
VE ADAM -3
Ani bir kararla çıkıp gelmişlerdi dere
boyuna. Dere kimseye aktığını belli etmek istemezmiş gibi asude akıyordu.
Kenardaki taşlara çarpan suyun sesi derenin aktığını ele veriyordu. Bilge dere boyunu süsleyen uzun kavakların
arasında sekiz çizerek koşturuyordu. Çocuklar gibiydi. Bazen uğrardı bu hal.
Nefes nefese koşar, düşer, kalkar, gülerdi. Sonra Adamın yanına gelirdi ve Adam
Bilge'nin yüzünü okşardı. Tozlu, terli, bu çocuksu yüz okşanırken Bilge
gözlerini kapardı. Adam Bilge'nin o an ne hayal ettiğini sormak isterdi her
seferinde, soramazdı.
Bilge kavakların arasında sekiz çizerek
koşmuş ve Adam yüzünde tebessümle başını eğmiş onu izlemişti Adamın aklının
kenarlarındaki taşlara bir şeyler çarptı. Bilge'nin koştuğu yorgun sekizlerden bir
sonsuz işareti çizdi zihninde. Sonsuzluk Adamın elini kaşındırdı. Diğer eliyle
kaşınan yeri kaşımaya uğraştı, başaramadı. Kafasını çevirip baktı. Sol elindeki
yüzük engel oluyordu. Gürül gürül akmaya başladı düşünceler sakin bir dere
boyunda. Bilge uzun kavaklar arasında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder