
Masallı Şiir
Üç güz, sonsuz gece
Avuçlarımda yağmura teşne bir dua
Ve sessiz bir saatin yorgunu bakışlarım
Adın düşlerimi yutan bir ayna
Aşk Sisifos’u gönül yokuşlarımın
hala, inatla, sebepsizce
taşır seni
üç güzdür, sonsuz gece
Vapurlar yarıyor boğazı
İnsanlar habersiz
Müziğin eşlik ettiği
mutlu akşamlardan
biz seninle yürürken sahilde
ıslıklar çalardık
bütün makamlardan geçen
bütün insanlarla müstehzi
şimdi vapur sesleri ve kalbim
mutsuz ve mağlup bir kakofoni
bahar hala bir parça bahar
zamanı gelince
evlerin bahçelerinden taşar
boğazın iki yakasına takılmış
renkli küpeler gibi erguvanlar
Şimdi kimi akşamüzerleri
esintiler zamanı geçmişe taşıyor
Geçmiş,
birinden diğerine atlanılan fotoğraf kareleri
Geçmiş,
önüme koyuyor sustuğum kelimeleri
Parmaklarının saçlarımda gezinmesi sonuncusudur
Yaralarımı aşikar ettiğimin
Şimdi kimi akşamüzerleri
Uzunca bi sedire oturmuş ürkek bi samuraydan
Dinliyorum,
eski bir aşk masalını
Sardunyalar seni özlemiş
Kırık bir vazo parçası savrulduğu köşede
İçine koyulan tüm çiçeklere içlene içlene
Gidenleri beklemiş
Hicaz şarkılar ve gözlerin
Aynı gökyüzünün yağmuru
Oysa suyun öte yakasında sen
Ölüm sonrası ilişmiş karanfil gibi
Kalbimin üzerine
Saçların uzamış çiçek hasreti
Ve su sesi geliyor ellerinden
Beni de al masal ülkene
Gece gözkapaklarına birikmiş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder