10 Ocak 2016 Pazar



BİLGE VE ADAM-4

Bilge haylaz bir çocuk gibi koştururdu Adamın içindeki çiçek bahçelerinde. Ezilmiş çiçek mezarlığıydı Adamın kalbi. Birinin kalbinin yumuşaklığında dolaşmak başka bir özgürlük veriyor olmalıydı. Bilge’den uzak dursa, çiçeklere ömür boyu iyi bakacak birileri çıkardı. Oysa  kırılan çiçekler, ezilenler, koparılanlar, örselenenler Bilge'nin umurunda değildi. Bir başka hayat umudu Adamı Bilge'nin yanında tutardı. Kış çiçeğiydi umut. Koparıldığı yerden bir daha çıkardı. Adam bazı geceler tenha sokaklarda dolaşır ve Bilge'nin kalbinde gezebilmenin provalarını yapardı. Şarkılar söyler, adımlarını sayar, hayali sahnelerde hayali diyaloglar kurardı. Uzaktan biri görse deli sanırdı ya, kimseler görmezdi Adamı. Bilge dahi Adama bakarken Adamın arkasında bir şeyler varmış da ona bakıyormuş gibi bakardı. Camları kendine yakın hissederdi Adam. Bilge lütfedip de konuşursa, elindeki taşlarla tuzla buz ederdi karşısındaki camı. Adam kendi kırıkların toplardı üşenmeden. Yenisiyle değiştirir tekrar gelirdi Bilge'nin karşısına. Ne yaptırmıyordu ki aşk Adamlara. Kimisi ölüyor, kimi türkü söylüyordu yaralarına.

1 yorum: