BİNDİK Bİ ALAMEDEEE...
Kolay tükeniyor her şey.
Bir kaç ayda değiştirilen ayakkabılar, elbiseler ;
yenisi çıkınca atılan telefonlar, mp3ler bize artık mutat bir şeymiş gibi
geliyor.
Çabuk tüketilenler arasında fikirleri ve kitapları
görmek hepsinden acı ve bunaltıcı bir his veriyor.
Sosyal paylaşım sitelerinde belki de en fantastik
romanların kurgularının tohumu olabilecek cümleler peşi sıra paylaşılıp ertesi
güne unutuluyor.
Ya da en derin, en zarif, en evrensel sözler ve ya
fikirler bir kaç karaktere sığışıp adeta çekmecelere konuluyor.
Çekmeceler devasa boyuta ulaşıyor.
Hangi çekmecede gerekenler var insan aklı bunu
bulmakta zorlanıyor.
Bir gün kullanırım deyip evde saklanan nesneler
hesabı favorilere alınan bu sözler ve ya fikirler tozlanıyor, yıllanıyor,
yaşlanıyor ve feri sönmüş ev kadınlarından beter halde uzayda yer kaplıyor.
Çağ hız gerektiriyor olabilir.
Sosyal ortamlar da çağın kabullenilmesi gereken bir
oluşumu olabilir.
Şu bir gerçek ki bu tüketim çılgınlığı birilerini
rahatsız ediyor.
Aslında yaptığı işlerin çoğunda kalıcı eserler
bırakmak amacı olan insanın bu kadar kolay tüketebiliyor olması sizce de
çelişki değil mi?
* * *
Küçük bir karınca neleri değiştirebilir?
Kelebek etkisi diye bir şey var mıdır?
"Seyir etmek" yerine doğru bildiklerinin
,yapamasa da inandıklarının yolunda "seyr edenlerden" olmak ya da hiç
değilse bir şeyler hakkında bir ses çıkarmak istiyor insan.
Var olmayı beyan dürtüsü sanırım bu.
* * *
İyi kötü fikirleri, bakış açıları ve söyleyecekleri
sözler olan insanlardanız.
Biz bildiğimiz yolda karavanımızda seyr ederken
sizlere de sesimiz ulaşsın istedik.
Bindik bir alamete gidiyoruz aklımıza gelen her
yere......
-blank
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder