22 Aralık 2013 Pazar


İKİZ MEŞE TEPESİ
            Kedi sesine irkildi.Yatak gıcırdadı. Tepesi attı.Komutanı gelmiş asker gibi hızla yataktan kalktı.Seneler önce böyle bir kış gecesi gece vakti bir kuş çığlığına uyanmıştı.Topuklu ayakkabı ritminde devam edince kuşun sesi yataktan kalkmış, hırkasını sırtına geçirip bahçeye bakmıştı.Ölmüş kocasının kanlı  gözünün birini kuşun elinden zor kurtarmıştı.Telaşlıydı ama hiç ses çıkarmamıştı.
***
            İkiz meşe tepesinden bir duman yükseldi.Akşamüstüydü.Yorgun insanlar vardı.Ocaklarda yemek telaşı. Dönen keçiler kokuttu akşamı.Güğümler tıslıyordu.Şehre inen çocuklar bu sesi kara tren sesi yerine koyup hayallere tıngırdıyordu.
            Trenin içi upuzun odaymış.Köy odası gibi.Bir yerinde soba yanarmış. Gençten adamlar çay dağıtırmış.Paraylan tabi.Dostlar yan yana bağdaş kurarmış .Ortalıkta dolaşan çocuklara ihtiyarlar kızarmış.Cami değil ki bu trenden kovamazlarmış.Tren bebek beşiği gibi sallanır tıngırdarmış.Gebeler ve deliler trene alınmazmış.Gece oldumu gaz lambaları yanarmış.Ortalık duman is. Çocuklar ağlarmış.Analar susturmak için memelerini dayarlarmış.Susturamazlarsa zira ağalar beyler çok kızarlarmış. Dışarıdan sesler gelmiş.Anası tahir'i ünlemiş.Tahir hayalden uyanmış.Güğüm fokurdamış, kaynamış bir kaç damla suyu sobanın üstüne bırakmış.Güğümler hiç ağlar mıymış.Tahir dışarı fırlamış.İkiz meşeler tepesinden aydan düşen bir parça gibi kıpkızıl  toptan alevler varmış.
            Vah vahlar geldi, ahlar geldi, ahali geldi, isli koku geldi.Kazmalar kürekler kondu,bakırlar kovalar kondu.Kasketler çıkarıldı.Yemek istenmedi, çay istendi birkaç parça ekmek yanına katık edildi..Yorgunluk vardı,zaman dardı, gece kalkıp tütüne gidilecekti.yangın olmuş salgın olmuş dinlemiyordu ekmek.Köylük yerde yaşamak karın tokluğuna yaşamak demek.  
            Anası babasına sordu. Babası komşuya. Komşu oğluna.Bilmemeler toplandı.İnsanlar toplandı.Tellallar çığırdı.Analar çığırdı.Ateşler ikiz meşeler tepesine doğru yollandı.Söndürülen ateşi kendi eliyle ikiz meşeye götürüyor olduklarını kimse düşünmedi.Tahir ünlendi. Etraf gezildi.Gök karaydı.Yer kapkara.Tahir de karam derdi anası.En küçüğüydü oğlanlarının. Kayırmazdı ama üstüne ayrı düşerdi.Okusun karam Tahir'im tapu katibi olsun derdi. Tapu katibi geldiydi de yazmadıydı anasının bağını üstüne devlet malı dediydi. Tahir'im anamdan kalan bağımı yazıvercek benim üstüme derdi.
*   *  *
            Tahir'i ünledi anası.Gel karam ekmeğini ye dedi.Kaşığı daldırdı tasa.Ablası ağLmaya başladı.Babası dışarı çıktı.Cigarasını yaktı. Adete sövdü Tahir babası. Babalar ağlamazdı.Tahir'i okşadı anası.Karam dedi sevdi.Nasihatler tembih etti.Anamın bağını benim üstüme yaz emi oğlum dedi.Tahir'e sarıldı kokladı.Ablası anasına bişey diyecek oldu.Komşu kadın kolundan tuttu.Ablası hıçkırdı, dışarı çıktı.Babasına sarıldı.Yağmur yağmaya başladı. Ablasının babasına dayalı başı ıslandı.Babası hiç ağlamadı.
            Duyulur oldu köyden şehre.Tahir anası dendi kadına.İsmi oldu sesi oldu gelen giden öyle bildi kadını.Uzaktan acıyanlar oldu.Yakından okuyanlar oldu.Yanmış koca bir taşa yemekler yediren su içirmeye çalışan Tahir anasını görenler güldü.Gülenleri yanındaki cımcırdı.Acıyı hisseden anayı anladı. İrkilen acıdı.Tahir nasıl iyi mi diye soranlar bu oyuna ortak oldu.Tahir anası hatır soranları sevdi.Bir tas ayran koydu önlerine.Kara Tahir' in kara talihini ak ayranlarla bildi ahali.
            Tahir anası bir gece kedi sesine uyandı.Ürperdi evvel. Acı çığlıklar attı kuşlar sonra.Fırladı bahçeye.Telaşlandı.Hiç ses çıkarmadı.Kuşları elleriyle kovaladı.Bir gözü sağlam kalan kocasının üstüne kapandı ağladı.O gecenin sabahında akıllandı Tahir anası.Kara taşı evin arkasından aşağı dereye doğru yuvarladı.



blank

           


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder