REKLAM
PANOLARINA*
Türkiye de bir takımın taraftarı
olmak çok önemli bir meseledir.Hayatının tüm akışını değiştirebilir ya da
vereceğin önemli kararları etkileyebilir.Bunun çok uç örnekleri vardır ki kimi
zaman güldürebilir ağlatabilir veya yuh artık yok artık gibi tepkilere
sebebiyet verebilir.
Takım tutmak genel olarak
genetiktir. Bu klasik genetikten biraz farklıdır. Tutulan takım dayıdan amcadan
yada mahallenin etkili göze batan abisinden gelebilir.
***
Küçük bir çocukken(büyük çocuklarda
vardır bilirsiniz) şampiyonlar ligi adında, bunu izlemek uğruna geç yatmamıza
izin verilen ve evde herkesin hangisi olursa olsun Türk takımını tuttuğu
organizasyonlar vardı.Hala aynı isim altında daha çok para kazanma odaklı ve
evde herkesin Türk takımını desteklemesi konusunda anlaşmazlıkların çıktığı bir
organizasyon var.
Şunu net söyleyebilirim ki benim
çarşamba öğlen kara trafiğe ve zor şartlara rağmen gittiğim o maç küçük
çocukken olandandı.
Şampiyonlar ligi müziğini duyduğum
anda gözlerim yaşardı.Soğuk kış geceleri izlediğimiz o maçlardaki gibi kar
vardı ve içimdeki çılgın futbol ateşi patlama yapmıştı.
Tezahüratlar ve olmazsa olmaz
küfürler içimdeki bayram sevincini ortaya çıkardı.Rengarenk vitrinler önünde
şaşıp kalan çocuklar gibiydim.Ellerimi uzatsam tutacak gibiydim Buffon'u. Ve Buffon o günlerin yaşandığına tek şahitti sanki. Fakat bende tribünlerin sesine
kulak verdim elimi uzatmak yerine el ayak kafa ve beynine dil uzattım. (asla küfür etmem!)
Tam da bu anlarda bir gürültü koptu
bir sallanma hissettim. stadın çatısından sahaya düşen karlar mutluluğun
titreşimli halini görüyordu adeta. Futbolu güzelleştiren en güzel şey
olmuştu.GOL.
***
İzlediğiniz filmin burasında hayat aynılaşır
duygular tektipleşir. Yan yana olan ve bir birini bir daha muhtemelen görmeyecek
olan insanlar 40 yıllık dost gibi sarmaş dolaş olur.Zıplar.Çıldırır. Yüzler acayip hallere girer.
Hayatı dondurup küçük kesitler
alsalar ve onu araçsız çıplak gözle izleseler işte bu anlar gözükür.
Alabildiğine şeffaf ve insani.
Bazen uykuda olmadan da çocukluğa
güzel günlere gidilir.
Bazen tutku o 22 adamın ayaklarıyla
teptiğindedir.
Bazıları bunu anlama da nasiplidir.
*Ertem
Şener' in bu repliğini hep sevdik.
ali yasir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder