26 Aralık 2013 Perşembe


kıl oldum abi
            anlama için yaşamak gerekiyor. bu, kurgusal yani empati ile ya da direkt olarak tecrübeyle oluyor.tabi bu ikisinde de farkında olmak için düşünmek gerekiyor.zira basmakalıp tavırlar sözler ve davranışlar anlamaktan ve anlatmaktan uzaklaştırıyor.kısırlaştırıyor.
            berberler erkeklerin özel mekanlarıdır.erkeklerin hayatında aynaların en çok yer tuttuğu yerdir .bir erkeğin yüzünü en çok gördüğü mekan.akislerin bu kadar yer tuttuğu bu mekanda esaslara çoğu zaman kıl payı teğet geçilir.kesilen saçlar kesilen bıyıklar yada sakallar mutlaka güzel olmuştur.
            berberde sakal traşı olmak bir ayrıcalıktır.bir lüktür.bir konfordur. Çoğu insan kendi saçını kesemez ama sakal bıyık konusunda kendi kendine yetebilirler.berber koltuğuna oturmak geriye doğru başını yaslamak köpüğün yüzüne yayılmasını seyretmek usturanın maharetli ellerle tende kaymasını seyretmek ve tüm bunlar olurken ekstra bir şeyler düşünmek bir erkeğin lüksüdür.
            bu konfor erkeğe kendini iyi hissettirir.
            özgüven verir.
            varlığını hatırlatır.
 tam da bu noktada dillerde ve zihinlerde kalıcı ikamet eden kadınların kuaföre gitme mevzuuna empati yapmak gerekiyor.
  son hesaplara göre Türkiye de kadınların bir yılda kuaförlere harcadığı para ile iki tane 3. köprü yapılabilirmiş.
  kadınlar duygusaldır.kendini iyi hissetmeye ihtiyacı olmaları normaldir.bu yüzden kendilere bakmaları o kuaför koltuğunda dünyanın en güzel en güçlü kadını hissetmeleri normaldir.
  normal olmayan belki bu noktada kadınların bu fıtrat zaafını kullanan kuaförlerin fiyatlarıdır.
   Yozgat Blues filminde berber Sabri iş kurma serüvenini anlatırken hep bu bahse yer verir."sakal kesme 5 lira bir fön 15 nerden baksan 3 kat öyle değil mi?"
            o zaman konuyu şu dizlerle toplayalım.
deveyi yare sevdiren bir tutam kılmış
denizler geçen birkaç kıla takılmış
kıpır zıpır bir zehir akılmış
en sevdiğim tiplerdi itilmişle kakılmış.


namık kamil

 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder