19 Temmuz 2013 Cuma




ağlayan kedi

           Bu akşam yolda iki kedi gördüm. Biri ağlıyor, diğeri onu teselli ediyordu. Kafamı çevirdiğim pozisyonda yaklaşık 67 saniye bu ikiliyi izledim. Daha sonra isimlerini İzzet ve Esma koyduğum iki yaşlı insan evladı ya da insan ana-babası geldi, ben gittim. Bunlar yaşanırken kulaklarıma fısıldayan adam “yüzüne hasret kaldım kız, yüzüne yüzüm sürmedim.” diyordu. Ağlayan kedi, yeni batan Güneş’in gebe bıraktığı efkârımın ebesi oldu. Yaşı şu anki yaşının en az 3 katı olan kadim dostumun dediği gibi insanlar efkârlanınca canları bir şeyler içmek ister. Çevredeki çok sevdiğim mekanlardan birine girip limonlu soda aldım. Kibar esnafa başka bir isteğimin olmadığını söyleyip dışarı çıktım. 73 saniye sonra gördüğüm başka bir kedinin önüne içsin zavallı diye soda döktüm. Arkasına bakmadan kaçtı dürzü. Kedi sodadan ne anlar? Bu arada “eşek hoş laftan ne anlar” diye bir şey yoktur. Bilmeyenler, istemeden yalan söylüyor inanmayın. Genç ve güzel kızlar; size eşşek gözlüm diye iltifat eden manitalarınız varsa hemen tekmeyi basın. Onlar yeni bir şeyler oluşturmaya üşenen ya da bunu bile düşünemeyen herifçioğullarıdır. Hem boştaki genç ve güzel kızların sayısının artmasından dünya hiçbir zarar görmez. Önceki cümleyi bence diye bitirmeye gerek var mı? 


              mehmet güzel

2 yorum:

  1. beyefendi, acaba her yaptığınız hareketin süresini ölçmek için yanınızda kronometre mi taşıyorsunuz?

    YanıtlaSil